hz. ali

"dünyada hiçbir şeye minnet etme, özgürlüğünü ancak bu şekilde koruyabilirsin."

(bkz: akıl olgunlaştıkça söz azalır) --- spoiler --- ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken başkasını ayıplamandır. --- spoiler ---

''ahlak ve fazilet aklın dışarıdan görünüşüdür.'' ''bilmeyenin konuşması kadar, bilenin susması'da çirkindir.'' ''dil bir ölçüdür; cehalet onu hafiflettiği gibi akıl da onu ağırlaştırır.'' ''iki şey halkı yok eder: fakirlik korkusu ve üstünlük talep etmek.''

la feta illa ali la seyfe illa zülfikar (aliden üstün yiğit zülfikardan keskin kılıç yoktur.)

hazreti alinin hilafet döneminde birisi fitne fesat çıkarmak için ona gelip "ya ali biz ebu bekir dönemini gördük hiç fitne fesat yoktu, ömer dönemini de gördük yine fesat yoktu senin döneminde neden bu kadar arttı" der. hz. ali bunun üzerine " ebu bekir ve ömer benim gibi adamların yöneticisiydi, ben de sizin gibi adamların yöneticisiyim" der. (bkz: toplumsal mesaj)

en sevdiğim sözü "âlim, ölse de yaşar; cahil yaşarken ölüdür demiş."

insan en az bildiği şeye inanır. hz. ali cahilliği ne güzel özetlemiş.

link

''insanlara bir zaman gelip çatar ki o zamanda kur'ân'dan ancak eser ve yazı, islâm'dan da isim kalır. o gün insanların mescitleri mâmurdur yapı bakımından; haraptır hidâyete mahal olmak bakımından. o gün mescitlerde oturanlar, onları yapanlar, yeryüzünün en kötü kişileridir; fitne onlardan çıkar, suç ve hatâ onlara sığınır. kim o fitneye girmemek isterse sürüp götürürler, kim geri kalırsa yürütüp alırlar. noksan sıfatlardan münezzeh olan allah buyurur ki: zâtıma andolsun ki ben, o kavme öylesine bir fitne gönderirim ki bilim sâhibi bile şaşırır kalır ve o fitneye dalar. biz allah'ın bağışlamasını, gafletle ayağımızı kaydırmamasını dilemekteyiz.''

"sırtını her sıvazlayanı dostun zannetme, belki bıçaklayacak bir yer arıyordur."

o kadar kuvvetliydi ki karşısına çıkamadılar, arkadan hançerledir..

her şeyi affedin ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin. hz. ali

hulefâ-yı râşidîn'in dördüncüsü ali bin ebû tâlib'dir. vâlidesi fâtıma binti esed bin hâşim'dir. hz. ali (k.v.) dünyaya geldiğinde peygamber efendimiz (s.a.v.) onun ismini "ali" koydular. hz. ali'ye 'kerremallâhü vecheh' denilmesinin iki sebebi vardır. birinci sebebi: ana ve baba cihetinden hâşimî; yani resûlullâh'ın (s.a.v.) aşireti hâşimoğullarından olmasıdır. ikinci sebebi ise hiç puta tapmamış, henüz bülûğa ermeden, on yaşında müslüman olmasıdır. hazret-i ali'nin fazîletleri çoktur, saymakla bitmez. gâyet zâhid idi, asla dünyaya meyletmemişti. hicretin kırkıncı senesi ramazân ayının on yedisinde cuma gecesi sabah namazına giderken suikastta yaralandı. o yaradan dolayı pazar gecesi şehîd oldular. namazını oğlu hz. hasan kıldırdı. (alıntı)

toprağa bin hüseyin düşsede hz ali'nin yolundakiler biat etmez

hz.muhammed'in islam'a davetini kabul eden ilk erkektir. alevilere göre hz. muhammed'in hak varisidir, o yüzden sunni alevi çatışması körüklenmiştir. fakat bazı yobaz kafalar, alevilerin hz. muhammed'in yerine hz.ali'yi daha önde gördüğü gibi düşünceler atarlar. hayır kardeşim, imamların ilkidir hz.ali. alevilerde müslüman, aleviler namaz kılıyor, abdest alıyor. benim 13 yaşında küçük kız kardeşime "siz abdest almıyor musunuz,siz allah'a inanmıyor musunuz?" gibi sorulara maruz kalmak zorunda değil. o kafalar yüzünden biz bu haldeyiz işte.

çok hoşuma gitti. sizin de okumanızı istedim. hz. ali (r.a.) sıffîn’e giderken düşürmüş olduğu zırhını, geri döndüğünde bir hıristiyanın elinde görüp onu kûfe kâdısı şurayh (rahmetullahi aleyh) hazretlerinin huzuruna götürdü. “bu zırh benimdir.” diye dâva etti. hıristiyan inkâr etti. kâdı şurayh hazretleri, şâhit istedi. hazret-i ali’nin (r.a.) şâhitleri oğlu hasan ile azadlısı kanber idi. peygamber torununun yalan yere şâhitlik etmeyeceğini herkes bildiği halde evladın babası lehine şâhitliği kabul olunmadığından kâdı şurayh, hazret-i hasan’ın (r.a.) yerine başka şâhit istedi. hazret-i ali’nin (r.a.) başka şâhidi olmadığından dâva düştü. hazret-i ali gülüyordu, hıristiyan ise bu hâle hayran olmuştu. zırhı alıp biraz gittikten sonra durdu, düşündü, geri döndü: “bu hükümler ancak peygamber hükümleridir.” diyerek müslüman oldu ve zırhı hazret-i ali’nin sıffîn’e giderken düşürmüş olduğunu söyleyerek geri verdi. lâkin hazret-i ali (r.a.) zırhı ona verdi, bir de at hediye etti. (kısas-ı enbiya)

"namaz, müminin istirahatıdır."

çocuk yaşta iman edip hiç puta tapmadığı için "kerramallahu veche" diye anılmıştır. hz. muhammed'in amcasının oğlu ve damadı, cennet kadınlarının efendisi hz. fatıma'nın eşi, cennet gençlerinin efendileri hasan ve hüseyin'in babası, savaş esnasında iki kolunu kaybedip vefat edince tayyar lakabını alan hz. cafer'in kardeşi ve dördüncü islam halifesidir.

"perdey-i gayb" açılsa yakînim artmayacak" sözünün sahibi bacağına saplanan okları namazdayken çıkarılmasını isteyen namaz aşığı. küçük yaşta iman edip ilk inananlardan olan, haydar-ı kerrar, esedullah övgülerinin ve zülfikar'ın sahibi, rasulu ekremın amca oglu, fatımetu zehranın eşi, hasan ve hüseyin'in babası, ilim şehrinin kapısı velayet iklimin dili emirül müminin; hz ali.

derdin kendindendir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, koskoca âlem içinde yerleştirilmiş, sen kendini hala küçük bir şey mi zannediyorsun ? ne güzel söylemiş. derman bizdedir sevgili dostlar, yeterki güzel bakalım.

zülfikar'ın efendisidir.

rabbim hakkımda olani gönlüme razi eyle, gönlümde olani hakkımda hayırlı eyle öyle güzel,içten bi dua ki

medet ya ali

kendinden ağır kılıcı kaldırabildiği rivayet edilen kişi

"i̇nsanları tanıdıkça yalnızlaşırsın".

"hoş geçinmek aklın yarısıdır." "sırrın senin esirindir, serbest bırakırsan sen onun esiri olursun." "şehvetle kul olan parayla alınmış köleden de aşağılıktır." "yüksekliği istedim, onu alçak gönüllülükte buldum."

i̇slamda , hz ali bilhassa ilmi, cesareti, imanı, dürüstlüğü,sadıklığı, cömertliği ve şefkati ile bilinip anılmaktadır. bir sözünü bırakalım geceye ''bir insanı layık olmadığı yere koymak zulümdür. / hz ali''

hazreti ali'(ra)ye “ali” ismini hazreti muhammed(sav) vermiştir.

dördüncü islam halifesi. aynı zamanda hz. muhammed (s.a.v.) 'in damadı.

"iyi insanı secdelerden değil, doğru sözünden ve emanete ihanet etmemesinden tanırsın."

"dilim kestikçe kılıcım kınından çıkmaz."

“sana kızdığı halde bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. çünkü öfke, insanın tiynetini ortaya çıkarır.”

Hz. Ali savaş meydanında güçlü bir rakibini yere düşürmüş ve tam öldüreceği sırada düşman Hz. Ali’nin yüzüne tükürmüş. Hz. Ali kılıcını geri çeker ve adamı affeder. Bunun üzerine o kişi dedi ki; Ya Ali! Tam beni öldürecekken ne oldu da beni öldürmekten vazgeçip, canımı bağışladın. Bunun üzerine Hz. Ali ; Çünkü ben, Hakk’ın kuluyum, nefsimin, hevâ ve hevesimin değil. “Hayat kitabının öfke faslı, bir fâcia târihidir. Bu vahim tehlikeden kurtuluş çaresi, bu hoşa gitmeyen feveran karşısında sabır silâhını kullanmak, muvâzeneyi bozmadan sükûnete bürünmektir.”

Demiştir ki: "Bir insana başkalarının yanında verilen öğüt, öğüt değil hakarettir."

Kendisi ve kılıcı için "La fetta illa ali la seyfe illa zulfikar." denilen, İslam Devleti'nin 4. Halifesi, Hz. Muhammed'in damadı, amcasının oğlu ve Islam'ı kabul eden 2'nci insan. İslam Tarihi'nin en çok üzerinde yazılan, çizilen, konuşulan figürü olması muhtemeldir. Zira Hz. Muhammed tarafından Veda Hutbesi'nde halef ilan edilmesine rağmen halefliği tanınmamış ve sonrasındaki süreçlerde oğulları, kendisi, yandaşları katledilmişlerdir. Bunlarla başladığı varsayılabilecek olaylar silsilesiyle İslam Devleti'nde ve dininde, günümüze kadar süregelen, farklı görüşler ortaya çıkmış ve bütünlük bozulmuştur.

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in hem damadı hem de amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkektir. Kaynak:Vikipedi. Burda ilk erkek olarak hz ali gösterilmiş ama benim bildigim hz hatice'nin kölesi meysere. Konuya dönecek olursak oğlumun adını aldığı yüce kişilik.